logo
AT SİNDİRİM SİSTEMİ;
AT SİNDİRİM SİNDİRİM SİSTEMİ

Atların sindirim sistemini anlamak, nasıl çalıştığını biraz olsun kavrayabilmek, neden atların yemlenmesinde hassas olunması gerektiğini, niçin bu kadar çeşitli yemin değişik işlerde kullanılan atlara önerildiğini, yemlemenin günde iki ve daha fazla aralıklar ile verilmesinin ne amaçla önerildiğini, gün boyunca yemeklik ot ve yonca yemelerinin onlara nasıl bir fayda sağlayacağını  anlayabilmek bakımından gereklidir. Bu anlamda at sindirim sistemine genel bir bakış at yemlemesine değinmeden önce atçılık ile ilgilenen kişilerin yararına olacaktır.

AĞIZ VE DİŞLER

Sindirim sisteminin başlangıcı olan ağız ve dişler yemlerin küçük parçalara bölünmesi, çiğneme hareketi ise bölgede bulunan üç bez yapıdan tükürüğün salgılanmasını sağlar. Bir at günde yaklaşık 40 litre tükürük salgılar. Tükürük yem maddelerinde bulunan karbonhidratların sindirimine yardımcı olan amilaz ve doğal asit tamponu olan bikarbonat içerir. Dişler sindirimin önemli bir bölümünü teşkil ederler ve yıllık olarak kontrolleri gereklidir. Uzun otları yeterince çiğneyemeyen atlarda impaction sancısı (bir çeşit kabızlık) görülme riski artar (özellikle yaşlı atlarda)YEMEK BORUSU 

Yemek borusu yemlerin ağızdan mideye inmesini sağlayan yaklaşık 150 cm lik bir kanaldır ve sadece tek yönlü (mideye doğru) geçiş yapar. İnsanların aksine atlar kusamazlar. Bu nedenledir ki yemini hızlı ve çiğnemeden yiyen atların bu durumlarının fark edilerek gerekli önlemlerin alınması gerekir  aksi halde bu tür atlar çeşitli sindirim sorunları yaşarlar.

MİDE

Atlar vücut büyüklüklerine oranla çok küçük bir mideye sahiptirler ve besinler mideyi terk etmeden önce midede yalnızca 15 dakikada kalır. Mide total kapasitesinin ¾  ü dolu iken en iyi şekilde çalışmaktadır, bu nedenledir ki atlara gün boyunca sürekli kaba yem (ot, yonca)  sunulmalıdır. Midenin  bu küçük hacmi sebebi ile atlara bir öğünde vücut ağırlıklarının %0.5 inden fazla yemin bir öğünde verilmemesi gerekir. Yine bu nedenledir ki at yemlerinin 2 den fazla öğüne bölünerek verilmesi önerilir. İNCE BAĞIRSAKLAR

Mideyi terk eden yem maddelerinin yaklaşık 30-60 dakika kaldığı ve pek çok besinin emildiği bölümdür. Bu besinler; proteinler (aminoasitler), A,D,E ve K vitamini, kalsiyum, fosfor, nişasta ve şeker ile beraber diğer mineralleri kapsar. Yulaf, arpa, ve mısır gibi karbonhidrat (nişasta ve şeker) bakımından zengin olan tane yemler de bu bölümde sindirilirler. Atlarda safra kesesi bulunmamaktadır dolayısı ile karaciğerde üretilen safra direkt olarak ince bağırsağa akarak yağların sindirimine yardımcı olur.

KALIN BAĞIRSAKLAR: Sekum, Büyük kolon, Küçük kolon ve Rektum

Sekum:      

Atın sağ tarafında yerleşmiş olup yem maddeleri ile alınan lifler bu bölümde sindirilerek  ısı ve enerjiye dönüşür. Sekum'un şekli oldukça tipiktir zira organın giriş ve çıkışı organın üst kısmında ve aynı bölgede yer alır. Yaklaşık  40 litre su ve yem maddesi taşıyabilecek  kapasiteye sahip bu organda liflerin sindirimi ve emilimi için gerekli çok miktarda bakteri ve mikroorganizma yaşamaktadır. Bu mikroorganizma ve bakteriler atın uzun süredir kullandığı yeme alışık olup, sindirimde görev aldıklarından yem maddelerinde yapılacak  değişikliklerin bu mikroorganizmalarında alışabilmesi için yavaş ve alıştırarak yapılmalıdır.Eğer atın kullandığı yem çok fazla nişasta içermekte ise ince bağırsakta tamamı sindirilemeyen nişastanın bir kısmı sekum bölümüne geçer, bu durumda sekumda bulunan çok fazla miktardaki mikroorganizmalar nişastayı hızla fermente edeceğinden sekumda gereğinden (normalden) fazla gaz ve laktik asit üretilecek ve sanıcya yol açabilecektir.

Büyük Kolon:

Sindirim işlemine liflerde kalan artıkların ve suyun sindirim ve emilimini gerçekleştirerek  devam eder. Ayrıca B vitaminleri de bu bölümde emilir.

Küçük Kolon:

Sindirilmiş besin maddelerindeki fazla nemin vücuda geri emiliminin gerçekleştiği ve dışkının şekillendiği bölümdür.

Rektum:

Dışkının atıldığı bölümdür. At sindirim sistemi hakkında basitte olsa bilgi sahibi olmak, besinleri nasıl sindirdiği ve emilimin nasıl ve nerede gerçekleştiği, iyi beslenmenin sindirim sağlığı ve dolayısı ile atın genel sağlığı ile nasıl yakından ilgisi olduğu konusunda bizlere bir ışık tutmaktadır. Doğru ve ihtiyaçları karşılayan bir beslenme şekli attan beklenen performansın alınmasında en önemli etkendir.